SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

KİTABU’L-HUDUD

<< 2590 >>

DEVAM: 25- HIRSIZLIK EDEN KÖLE (NİN HÜKMÜNÜN BEYANI) BABI

 

حدّثنا جُبَارَةُ بْنُ المُغَلِّسِ. ثنا حَجَّاجُ بْنُ تَمِيمٍ عَنْ مَيمُونِ بْنِ مِهْرَانَ، عَنْ ابْنِ عَبَّاسٍ ؛ أَنَّ عَبْداً مِنْ رَقِيقِ الخُمُسِ سَرَقَ مِنَ الخُمُسِ. فَرُفِعَ ذَلِكَ إِلَى النَّبِّي صلى الله عليه وسلم. فَلضمْ يَقْطَعْهُ وَقَالَ:  ((مَالُ اللهِ عِزَّ وَجَلَّ، سَةَقَ بَعْضُهُ بَعْضاً)).

 

في الزوائد: فِي إسناده جبارة وهو ضعيف.

 

İbn-i Abbas (r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ganimet malının humus (beşte bir) hissesinden olan kölelerden biri, humus malından bir şey çaldı. Durum Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e arz edildi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Selîem) onun elini kestirmedi ve: «Allah Azze ve Celle'nin malıdır, bâzısı bâzısını çalmıştır,» buyurdu.

 

Not: Bunun senedinde bulunan Cübare'nin zayıflığı Zevaid'de belirtilmiştir.

 

AÇIKLAMA:     Ebu Hureyre (r.a.)'ın hadisi Ebu Davud ve Nesai tarafından da rivayet edilmiştir.

 

Bu hadiste geçen "Neşş" kelimesi yarım okka, yani yirmi dirhem manasınadır. Burada kasdedilen mana ise düşük, ucuz ve yarı fiat, demektir. Yani hırsızlık eden köleyi çok düşük bir fiatla da olsa onun bu durumunu ve kusurunu müşteriye açıklamak şartıyla satınız. Müslüman, kendi nefsi için arzulamadığı bir şeyi hiç bir müslüman için de arzulamamalıdır. Bu \rensip karşısında böyle bir köleyi başkasına satma emrinin hikmetine gelince, insan yer ve çevre değiştirmekle, ahlakını değiştirebilir. Diğer taraftan hırsızlık ettiği için el değiştiren ve alışkın olduğu çevreyi değiştiren köle, hoşlanmadığı bu tasarrufu düşünerek gittiği yeni efendisi ve çevresi yanında nefsini islah edebilir. Çünkü aksine hareket ettiği takdirde gene arzulamadığı tasarrufa tabi tutulacağına kanaat etmiş olur. Sonra ilk efendisi onu islah edememiş olabilir. Yeni efendisinin onu islah etmesi umulur. Bu gibi nedenler ve hikmetler ile kusurunu açıklamak kaydiyle kölenin satılması tavsiye olunmuştur.

 

Bu hadiste hırsızlık eden kölenin elinin kesilmesi meselesine değinilmemiştir. Hırsızın elinin kesilmesine dair ayet ve hadisler umumidir. Köleler için istisnai bir emir ve hüküm yoktur. Bu itibarla köle hırsızlık ettiği takdirde onun da eli kesilir.

 

Avnü'l-Mabüd yazarı bu hadisin şerhi bölümünde Şerhü's-Sünne'den naklen şu bilgiyi verir; "Alimler: Köle hırsızlık ettıği zaman eli kesilir. Efendisinin yanında duran köle ile efendisinden kaçıp firar eden köle arasında bu hususta bir fark yoktur, demişlerdir. İbn-i Ömer'den rivayet edildiğine göre bir kölesi firarda iken hırsızlık etmişti. Bunun üzerine İbn-i Ömer köleyi Said bin el-As'a gönderip elini kestirmesini istemişti. Fakat Said bin el-As kölenin elini kesmekten imtina ederek; Köle firar iken hırsızlık ettiğinde eli kesilmez, deyince AbduIlah bin Ömer (r.a.), Said'e; Sen bu hükmü hangi kitabta buldun, demiş ve kölenin elinin kesilmesini emretmiş ve bu emir infaz edilmiştir. Ömer bin Abdilaziz'in de hırsızlık eden kölenin elini kestirdiği rivayet olunmuştur. Malik, Şafii ve tüm ilim ehlinin kavli budur."

 

İkinci hadis, yukarda da işaret edildiği gibi Zevaid türündendir. Hadisin senedinin zayıflığı da yukarda belirtildi. Cumhürun görüşü şudur: Hazerde olsun, seferde olsun hırsızlık eden kişi hür olsun köle olsun suçu sabit olunca eli kesilir. Ancak bu hadiste bir özellik vardır. O da şudur; Ganimet malının Humus denilen beşte bir hissesi Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in emir ve tasarrufundadır. Köle humus hissesinden çaldığı mal ile birlikte humusa dahildir. Yani çaldığına rağmen gene Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in emrinde ve tasarrufu altında bulunduğu için muhtemelen bu yüzden kölenin eli kestirilmemiştir. Bir de şu vardır; Ganimet malından almak, şahısların malını çalmaktan farklı olabilir. Nitekim Kadı İyaz: Ganimet malından alınan mal için alıcının elinin kestirilmesi muhtemelen yasak kılınmıştır, der. Allah daha iyi bilir.

 

GANİMET MALINDAN BİR ŞEY ÇALMANIN HÜKMÜ

 

Ganimet malından ve hazineden mal çalmak alimlerin ittifakıyla haramdır. Ancak bu suçu işleyen kimsenin elinin kesilip kes ilmiyeceği hususunda ihtilaf vardır. Şöyle ki:

 

1. Hanefiler'e göre ganimet malından bir şey çalan kimsenin eli kesilmez. Çünkü kendisinin de bunda bir istihkakı vardır.

 

2. Şafiiler'e göre ganimet malı henüz taksim edilmemiş iken bundan bir şey çalan kimsenin eli kesilmez. Çünkü kendisinin de bir istihkakı vardır. Taksimden sonra bu suçu işlerse bakılır.Eğer kendisinin dahil olmadığı bir gruba ait maldan çalmış ise eli kesilir. Fakat kendisinin veya us~l ve furuundan bir kimsenin dahil bulunduğu bir gruba ait maldan çalmış ise eli kesilmez. Hülasa hakkının bulunduğu bir maldan çalmış ise eli kesilmez. Aksi takdirde eli kesilir.

 

3. Malikiler'e göre kişi ganimet malından hakkından fazla olarak hırsızın elinin kestirilmesi için şer'an tayin edilen meblağ kadar mal çalmış ise eli kesilir. Bir kavle göre mutlaka eli kesilir.

 

4. Hanbeliler'e göre bu mal umüma ait olduğu ve hırsız da umumdan bir kişi olduğu için eli kesilmez.