DEVAM: 25- HIRSIZLIK
EDEN KÖLE (NİN HÜKMÜNÜN BEYANI) BABI
حدّثنا
جُبَارَةُ
بْنُ
المُغَلِّسِ.
ثنا حَجَّاجُ
بْنُ تَمِيمٍ
عَنْ
مَيمُونِ
بْنِ مِهْرَانَ،
عَنْ ابْنِ
عَبَّاسٍ ؛
أَنَّ عَبْداً
مِنْ رَقِيقِ
الخُمُسِ
سَرَقَ مِنَ
الخُمُسِ.
فَرُفِعَ
ذَلِكَ إِلَى
النَّبِّي
صلى الله عليه
وسلم. فَلضمْ
يَقْطَعْهُ
وَقَالَ: ((مَالُ
اللهِ عِزَّ
وَجَلَّ،
سَةَقَ بَعْضُهُ
بَعْضاً)).
في الزوائد:
فِي إسناده
جبارة وهو
ضعيف.
İbn-i Abbas
(r.a.)'den; Şöyle demiştir: Ganimet malının humus (beşte bir) hissesinden olan
kölelerden biri, humus malından bir şey çaldı. Durum Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'e arz edildi. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Selîem) onun elini kestirmedi
ve: «Allah Azze ve Celle'nin malıdır, bâzısı bâzısını çalmıştır,» buyurdu.
Not: Bunun
senedinde bulunan Cübare'nin zayıflığı Zevaid'de belirtilmiştir.
AÇIKLAMA: Ebu Hureyre (r.a.)'ın hadisi Ebu Davud ve Nesai tarafından da rivayet
edilmiştir.
Bu hadiste
geçen "Neşş" kelimesi yarım okka, yani yirmi dirhem manasınadır.
Burada kasdedilen mana ise düşük, ucuz ve yarı fiat, demektir. Yani hırsızlık
eden köleyi çok düşük bir fiatla da olsa onun bu durumunu ve kusurunu müşteriye
açıklamak şartıyla satınız. Müslüman, kendi nefsi için arzulamadığı bir şeyi
hiç bir müslüman için de arzulamamalıdır. Bu \rensip karşısında böyle bir
köleyi başkasına satma emrinin hikmetine gelince, insan yer ve çevre
değiştirmekle, ahlakını değiştirebilir. Diğer taraftan hırsızlık ettiği için el
değiştiren ve alışkın olduğu çevreyi değiştiren köle, hoşlanmadığı bu tasarrufu
düşünerek gittiği yeni efendisi ve çevresi yanında nefsini islah edebilir.
Çünkü aksine hareket ettiği takdirde gene arzulamadığı tasarrufa tabi
tutulacağına kanaat etmiş olur. Sonra ilk efendisi onu islah edememiş olabilir.
Yeni efendisinin onu islah etmesi umulur. Bu gibi nedenler ve hikmetler ile
kusurunu açıklamak kaydiyle kölenin satılması tavsiye olunmuştur.
Bu hadiste
hırsızlık eden kölenin elinin kesilmesi meselesine değinilmemiştir. Hırsızın
elinin kesilmesine dair ayet ve hadisler umumidir. Köleler için istisnai bir
emir ve hüküm yoktur. Bu itibarla köle hırsızlık ettiği takdirde onun da eli
kesilir.
Avnü'l-Mabüd
yazarı bu hadisin şerhi bölümünde Şerhü's-Sünne'den naklen şu bilgiyi verir;
"Alimler: Köle hırsızlık ettıği zaman eli kesilir. Efendisinin yanında
duran köle ile efendisinden kaçıp firar eden köle arasında bu hususta bir fark
yoktur, demişlerdir. İbn-i Ömer'den rivayet edildiğine göre bir kölesi firarda
iken hırsızlık etmişti. Bunun üzerine İbn-i Ömer köleyi Said bin el-As'a
gönderip elini kestirmesini istemişti. Fakat Said bin el-As kölenin elini
kesmekten imtina ederek; Köle firar iken hırsızlık ettiğinde eli kesilmez,
deyince AbduIlah bin Ömer (r.a.), Said'e; Sen bu hükmü hangi kitabta buldun,
demiş ve kölenin elinin kesilmesini emretmiş ve bu emir infaz edilmiştir. Ömer
bin Abdilaziz'in de hırsızlık eden kölenin elini kestirdiği rivayet olunmuştur.
Malik, Şafii ve tüm ilim ehlinin kavli budur."
İkinci hadis,
yukarda da işaret edildiği gibi Zevaid türündendir. Hadisin senedinin zayıflığı
da yukarda belirtildi. Cumhürun görüşü şudur: Hazerde olsun, seferde olsun
hırsızlık eden kişi hür olsun köle olsun suçu sabit olunca eli kesilir. Ancak
bu hadiste bir özellik vardır. O da şudur; Ganimet malının Humus denilen beşte
bir hissesi Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in emir ve tasarrufundadır. Köle humus
hissesinden çaldığı mal ile birlikte humusa dahildir. Yani çaldığına rağmen
gene Resul-i Ekrem (s.a.v.)'in emrinde ve tasarrufu altında bulunduğu için
muhtemelen bu yüzden kölenin eli kestirilmemiştir. Bir de şu vardır; Ganimet
malından almak, şahısların malını çalmaktan farklı olabilir. Nitekim Kadı İyaz:
Ganimet malından alınan mal için alıcının elinin kestirilmesi muhtemelen yasak
kılınmıştır, der. Allah daha iyi bilir.
GANİMET
MALINDAN BİR ŞEY ÇALMANIN HÜKMÜ
Ganimet
malından ve hazineden mal çalmak alimlerin ittifakıyla haramdır. Ancak bu suçu
işleyen kimsenin elinin kesilip kes ilmiyeceği hususunda ihtilaf vardır. Şöyle
ki:
1. Hanefiler'e göre
ganimet malından bir şey çalan kimsenin eli kesilmez. Çünkü kendisinin de bunda
bir istihkakı vardır.
2. Şafiiler'e
göre ganimet malı henüz taksim edilmemiş iken bundan bir şey çalan kimsenin eli
kesilmez. Çünkü kendisinin de bir istihkakı vardır. Taksimden sonra bu suçu
işlerse bakılır.Eğer kendisinin dahil olmadığı bir gruba ait maldan çalmış ise
eli kesilir. Fakat kendisinin veya us~l ve furuundan bir kimsenin dahil
bulunduğu bir gruba ait maldan çalmış ise eli kesilmez. Hülasa hakkının
bulunduğu bir maldan çalmış ise eli kesilmez. Aksi takdirde eli kesilir.
3. Malikiler'e
göre kişi ganimet malından hakkından fazla olarak hırsızın elinin kestirilmesi
için şer'an tayin edilen meblağ kadar mal çalmış ise eli kesilir. Bir kavle
göre mutlaka eli kesilir.
4. Hanbeliler'e
göre bu mal umüma ait olduğu ve hırsız da umumdan bir kişi olduğu için eli
kesilmez.